11 Mayıs 2010 Salı

Bir Kızın Başına Gelebilecek En Kötü Şey ve Persona 4

Bir kızın başına gelebilecek en kötü şey, izlediği bir şeyde, oynadığı bir oyunda, 2 veya daha fazla kişi arasında kalmasıdır! Bu gerçekten çok zor bir şey. O seçim/karar anı çok acı. Seçim yapmasak yine zor. Birkaç kişiye aynı anda ilgi duyunca bünyeye fazla yükleme oluyor. Neyse...

Bu en son benim başıma Persona 4'te geldi...

Neredeyse 1 sene sonra Persona 3'ü bitirmemin ardından, heyecanla Persona 4'ü açtım. Daha da heyecanla açılış videosunu beklemeye başladım. Açılış videosu girdiğinde... O anı nasıl anlatayım bilemiyorum... Her şey yavaş çekimde gibiydi... O bakışı, gözlüğü alıp gözüne takışı... O an çarpıldım ve "Bu ne ya?!" dedim. Böyle biri gerçek olamazdı! (O an, gerçek hayatla oyun dünyasını birbirinden ayıran o ince(!) çizgi ortadan kalkmış tabii.)


Beğendiğim adam oyunun baş karakteriydi tabii ki:Photobucket


Photobucket <=Persona 3'ün baş karakteri de hoştu ama o beni o saç modeliyle kaybetti diye düşünüyorum ben Genelde insanların "emo" diye tabir ettiği o saç modeli beni kendisinden soğuttu. Adam zaten oyun boyunca konuşmuyor. Eller cepte dolanan bir tip. Direkt soğudum ondan! Ama 4'ün karakteri öyle mi?! Evet, belki o da sessiz, belki o da eli cebinde dolanıyor. Ama bunun bir karizması var! Ayrıca çok erkek ^^ 3'ün karakterinin görünümü daha veletti ama 4'ünki bağrı açık kıyafetiyle beni benden aldı. Gerçi ben bağrı açık dolanan insanları sevmem ama aşk böyle bir şey işte. İnsanı şaşırtıyor. Ayrıca ben Japon liselileri o ciddi ve karizma üniformalarıyla beğendiğimi sanırdım. Düğmeleri bağlı falan... Gayet önü açık ceketleri, dağınık gömlekleri, ceketlerinin içinde alakasız t-shirtleriyle de seviyormuşum. İşte..: "Japon yapıyor abi..." Neyse, olaya devam edeyim. Fakat bu kadar kolay değildi! Video devam ediyordu! Ve o an onu gördüm... Yosuke! Uzun ve dağınık saçlarıyla, karizma karizma dolanıyordu etrafta. => Photobucket

İşte, kabus başlamıştı...

Ben ses tonuna çok önem verem bir insanım. Yosuke'yi Morikubo Showtaro seslendiriyor. Herhalde kensinin en bilindik rolü, Naruto'daki Shikamaru'dur. Shikamaru'nun karakterini + ses tonunu sevmemin üzerine, son zamanlarda Hakuouki'deki Okita Souji karakterindekiyle seslendirmesiyle gönlümü daha da çelen Morikubo Showtaro'nun Yosuke'yi de seslendirmesi işleri daha da zorlaştırıyordu. Zaten Yosuke çok sevdiğim bir karakter tipi. 3. oyunun Junpei'sini hatırlattı bana ki Junpei'yi de çok severdim. Rahat, gaz, heyecanlı, eğlenceli, geyik, yavşak bir adam Yosuke(Tabii bu benim gördüğüm Daha oyunun başlarındayım) Canım benim ya...

Peki ya ilk göz ağrım?! Ana karakterim! Onun ses tonu?!

Çok üzülüyorum... Neden? Neden bu baş karakterler sessizler? Adamın tek söylediği şeyler "Ah, uh" ve Persona isimleri. Olsun bana o da yeter! Ana karakteri seslendiren kişi; Namikawa Daisuke. Kendisinin Bleach'te Ulquiorra'yı seslendiren kişi. Gerçi ben bu adamın daha çok sesinin ince tonunu kullandığı seslendirmeleri seviyorum. Hetalia'daki Italy ya da Kimi ni Todoke'deki Kazehaya gibi ki Kazehaya animenin çıktığı dönemlerdeki aşkımdı!

E ben bu adamın sesini de seviyorum. Bir "Perusona" diyişi var ki ben joysticki elimden bırakıp eriyorum... Ne olacak?!

Ne olacak benim bu halim?! Cidden hiç hoş bir durum değil T.T



Gerçi ben biraz Persona 4'ten bahsetmek istiyordum ama çok uzun bir yazı oldu. Son bir şey diyip kapatayım. Belki sonrasında oyunla ilgili başka bir şey yazarım.

Persona oyunlarında oynadığımız karakterleri konuştururken bazen bize cevap seçeneği sunduklarında, pis ya da odun seçenekler koymaları çok hoşuma gidiyor.

Hoşlandığı çocuğun onunla konuştuğunu ve bundan dolayı çok mutlu olduğunu, her şeyin bir rüya gibi geldiğini söyleyen bir kıza çıkan iki seçenek var. Biri "Bu çok hoş", diğeri ise, "Bence rüyanda görmüşsün."

Bu tip başka bir şeyi tvden, fotoğraf makinemle çektiğim o iğrenç kalite haliyle burada paylaşmak istiyorum:
Photobucket

Daisuke: "Yardım edeceğim. Hadi şunu halledip buradan gidelim"

Seçenekler: "Yardım et."
"Götlük yap, ortamı terk et."

10 Mayıs 2010 Pazartesi

Deneme

Aslında bu blogun ismi herseyhakkindahicbirsey olsun istemiştim ama o alınmış! O yüzden böyle oldu. Zaten aralarında pek bir fark yok.

Böyle bir isim almamın nedeni ise buraya pek çok şey hakkında bir şeyler yazabilirim ama bunların hiçbiri anlamlı olmayacaktır.

Yani ben burada saçmalayacağım çünkü içimde tutunca hiç eğlenceli olmuyor xD

Bakalım ne zaman ne saçmalayacağım. (Kendi kendine eğlenmek)